Biri konut, diğeri kilise olan iki yapıda yer alan müzeye giriş, Kocatepe Sokak üzerinde cumbalı bir cepheye sahip olan konutun büyük kapısı ile sağlanmaktadır. 19. yüzyılda inşa edilen ve geleneksel Kaleiçi evlerinin tipik bir örneğini yansıtan konut, 1993-1995 yılları arasında aslına uygun olarak onarılmıştır. Konuta girişte, Antalya evlerinin vazgeçilmez bir bölümü olup, zemini çakıl taşlı mozaikler ile kaplı “taşlık” bölümüne geçilir.
Her iki yanında birer servis odasının bulunduğu bu bölümden avluya ve ahşap merdiven ile üst kata geçilir. 19. yüzyıl Kaleiçi yaşamından tematik kesitlerin sunulduğu bir etnografya müzesi olarak hizmet veren binanın üst kat odalarında sırasıyla “kahve ikramı”, “damat tıraşı” ve “kına gecesi” gibi Anadolu'nun geleneksel Türk halk kültürü öğeleri yanında eski Antalya fotoğrafları ziyaretçi ile buluşturulmaktadır. Mekanlar, duvar ve tavan bezemeleri, zemin kaplamaları yanında diğer donanımlar ile 19. yüzyıl konut ortamını gözler önüne sererken, geleneksel giysiler içinde düğüne hazırlığı yansıtan figürler ve arka planda seslendirilen sokak ortamı ile ziyaretçiyi o döneme geri götürmektedir.
Müzenin, günümüzde bahçede yer alan diğer binası ise, olasılıkla henüz 19. yüzyıl başında Aya Yorgi (Hagios Georgios) adına inşa edilen bir Ortodoks kilisesidir. Kuzey ve güneyinde birer girişi bulunan ve Kaleiçi'nin anıtsal nitelikli kültür varlıklarından biri olan bu yapı, dikdörtgen planlı, tek hacimli ve tonoz örtülüdür. Güneydeki ana giriş kapısında, Aya Yorgi’nin at üstünde ejderha ile mücadele sahnesi ve iki melek betimlenmiştir. Kapı üzerindeki (Yunan harfleriyle Türkçe yazılmış) Karamanlıca kitabede: “Bu Hagios Georgios Kilisesi eskiden beri var idi, harap olacağından Antalya’da bulunan Hıristiyanların ianesiyle yapılmıştır. Büyük Şehit Hagios Georgios sene 1863” yazmaktadır. Kuzey cephesindeki spiral bir merdiven ile dışarından girilen bir asma katı da bulunan yapının iç mekânı ve cenneti tasvir eden tavanı, mavinin değişik tonlarında kalem işi bezemelerle süslüdür. Sergi mekânı olarak düzenlenen kilisenin alt katında, Suna-İnan Kıraç koleksiyonuna ait Çanakkale Seramikleri ve diğer eserler, kadınlar mahvili olan üst katında ise Anadolu’nun günümüzde kaybolmuş sokak satıcılarının fotoğraf ve heykelcikleri sergilenmektedir.
