×
Mevlevihane
13. yüzyıl itibarı ile Anadolu ve dışında yaygın olarak karşılaşılan, Mevlevilik öğrenimi ve uygulamasının yapıldığı Mevlevihane’lerden biri de Yivli Minare Külliyesi içinde yer almaktadır. Yapının aslında, bu alanda yer alan saraya bağlı bir harem olarak 14. yüzyılda inşa edilip, yaklaşık 200 yıl sonra Mevlevihane’ye çevrildiği de iddia edilmektedir. 1929 yılında kaderine terk edildiği kayıtlara geçen yapı 1925 yılında tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması ile Mevlevi Tekkesi işlevini yitirmiştir. 1955 yılında onarılan yapı, Yivli Minare Külliyesi’nin 1972 yılına kadar müze olarak kullanıldığı sırada depo olarak hizmet vermiş ve bu tarih sonrası onarılarak Güzel Sanatlar Galerisi olarak kullanılmıştır.

Doğu cephesi arazinin eğimi nedeniyle kademeli olarak güneye doğru yükselmektedir. Kuzey cephesi ise yarı yüksekliğe kadar Kaleiçi surlarına yaslanmıştır. Duvarları moloz taş ile örülen yapıdaki tüm duvar yüzeyleri günümüzde sıvalıdır. Yapının merkezi mekanı kubbe, diğer tüm mekanları tonoz ile örtülmüş, örtü dışta oluklu kiremitler ile kapatılmıştır.

Dikdörtgen planlı yapı merkezi kubbeli ve kısmen iki katlıdır. Yapının kuzeybatısında sonradan açılan bir kapı yer alsa da, asıl giriş güney cephedeki kemerli bir kapı ile sağlanmaktadır. Bu kapının açıldığı, yaklaşık 8 m kenar uzunluğuna sahip kare mekan, bir Mevlevihane’nin en kutsal ve aynı zamanda ibadet mekanı olarak kabul gören mekanı, Semahane olarak kullanılmış olmalıdır. Üzeri yüksek bir fenerli kubbe ile örtülü olan mekanın güney duvarın da bir mihrap nişi ve pencere yer almaktadır. Bu mekanın doğusu, 1 m yüksekliğindeki zeminine 5 basamak ile çıkılan oldukça büyük boyutta bir eyvana açılmaktadır. Eyvanın güney duvarında, iki yanında birer pencerenin bulunduğu ikinci bir mihrap ile karşılaşılması bu mekanın da kutsal işlevini vurgulamaktadır.  Eyvanın kuzeyinde, zemini aynı şekilde yükseltilmiş geniş bir mekan bulunmaktadır. Merkezi mekanın kuzey ve batısında bulunan derviş hücreleri, nispeten küçük ve iki katlı bir yapıya sahiptirler.