Kent yaşamından kopuk ziyaret alanlarına dönüşen tarihi kent merkezleri, zaman içinde kent hizmetlerinden yoksun, fiziksel eskimenin hakim olduğu niteliksiz kentsel alanlar haline geliyor.
Bu süreç, tarihi kent merkezleri içinde arkeolojik miras alanlarının kentsel vandalizme maruz bırakılmış, terk edilmiş alanlar olarak ortaya çıkmasıyla sonuçlanıyor.
Bu çerçevede
Kaleiçi Old Town Forum–2022, insan topluluklarının kültürel birikimlerini yansıtan ve kente kimlik kazandıran bu alanların değişen yaşam koşullarına uygun nitelikli kentsel alanlar olarak gelecek nesillere taşımada uluslararası bir çabadır.
Aşağıda imzası bulunan şehir temsilcileri, “
Yaşayan Tarihi Kentlerde Sürdürülebilir Turizme Yönelik Çevreci Faaliyetler” başlığıyla, 15 Ekim 2022 tarihinde toplanan forumda ortaya çıkan şu görüşleri benimser:
Yerel yönetimler, gelecekteki fırsatları koruyup geliştirmeyi gözeterek ziyaretçilerinin, yerel halkın tarihi kent merkezlerinin ve arkeolojik miras alanlarının sürdürülebilirlik ve koruma kullanma dengesi içinde ihtiyaçlarını karşılar. Bu bağlamda deklarasyon, çevreye ve kültürel bütünlüğe karşı kesin bir taahhüttür. Turizm sektörünün mevsimsel yapısı, tarihi kent merkezleri, yerel halk ve enerji, gıda, hammadde gibi kısıtlı kaynaklar üzerinde belli dönemlerde yoğunlaşan baskı oluşturmaktadır.
Mevsimselliğin etkilerini en aza indirmek için alternatif turizm türlerinin desteklenmeli ve tanıtılmalıdır. Arz ve talebin etkili bir şekilde yönetilmesi sağlanmalıdır. İklim değişikliği sonucu hızla tükenen su kaynakları üzerindeki baskı, turistik faaliyetlerin yoğunluğuna göre artıp azalmaktadır.
Bu nedenle suya az gereksinimli peyzaj uygulamalarına geçilmelidir. Atık sularını geri dönüşümünü mümkün kılan gri su kullanımı yaygınlaştırılmalıdır. Ziyaretçilerin, işletme çalışanlarının ve yerel halkın bilinçlendirmesi ve verimli kaynak kullanımı konularında eğitim politikaları uygulanmalıdır. Ulaşım, ısıtma, soğutma ve aydınlatma için kullanılan enerji kaynaklarının neden olduğu sera gazı emisyonunun iklim değişikliği üzerindeki etkisi turizm planlamasında yer almalıdır.
Tarihi kent merkezlerinde yenilenebilir enerjinin kullanımı arttırılmalıdır. Bu alandaki yatırımlar desteklenmeli ve enerji tasarrufu yapan turizm tesisleri ödüllendirilmelidir. Koruma ve kullanma dengesi içinde yayalaştırma politikaları uygulanmalıdır. Tarihi kent merkezlerinde sıvı ve katı atıklar için kapsamlı toplama ve imha sisteminin olmaması ciddi bir sorun olmaktadır.
Atık probleminin çözümü için ziyaretçiler ve yerel halk arasında atık bilincinin geliştirilmelidir. Yerel yönetimlerin etkili bir atık yönetim sistemi kurulması sağlanmalıdır. Egemen ideolojik yapılar ve kurumlar tarafından sürekli desteklenen, teşvikler ve baskılarla arttırılan tüketim alışkanlıkları, sürdürülebilirliğin hayata geçirilmesine ve doğal kaynakların korunmasına engel olmaktadır.
Tarihi kent merkezleri, hayatın farklı alanlarındaki aktiviteleri tatmin edici, derinlemesine ve doğru hızda yaşanmasını sağlayacak, ziyaretçilerinin duyularını harekete geçirecek ve yerel kimliği, biyolojik çeşitliliği, doğal çevreyi koruyan yerel kalkınma modeliyle birleştirilmelidir.