Page 170 - Sarpedon’dan Keykubad’a Bir Zamanlar Antalya

sında bir yarışma yapmaya karar verir ve Pamfilya’nın dört bir
yanına yarışmada Aspendos için en yararlı işi yapan genci kı-
zıyla evlendireceğini duyurur. İşte o günden sonra Belkıs’a âşık
olan bütün genç erkekler onunla evlenebilmek adına Aspendos
kenti için bir şeyler yapmaya koyulurlar. Şairler şehrin adına şiir-
ler yazar, heykeltıraşlar dört bir yanını abidelerle donatır, bahçı-
vanlar çiçeklerle bezer, mimarlar köprüler ve çeşmeler inşa eder
güzeller güzeli Belkıs’ı almak uğruna.
Yarışmanın son gününde Vali, yapılan işleri görmek için kenti
dolaşmaya başlar. Önce şairlerin şiirlerini dinler, sonra da sıra-
sıyla heykellere ve çiçeklere bakar.
En sonunda bir su kemerinin önünde duran Vali, bu yapının
şehre su taşıdığı için kent için en faydalı yapı olduğuna karar
verir ve kızını bu yapıyı yapan mühendis İtalicus’la evlendirme-
ye karar verir. Ancak Belkıs yarışma sırasında Mimar Zenon’a
gönlünü kaptırmıştır. Bu yüzden babasından, Zenon’un yaptığı
yapıyı da görmesini rica eder. Vali bu duruma önce şaşırır ancak
yine de yapıyı görmeye gider.
Gittiği yerde bir tiyatro yapısı ile karşılaşan Vali, yapının en üst
basamağına çıkıp tiyatroyu incelerken dahi kafasında su keme-
rinin daha faydalı bir yapı olduğu düşüncesi hakimdir. İşte tam
da bu sırada yapıyı tasarlayan Mimar Zenon bir köşede arka-
daşlarına “Vali Belkıs’ı bana verecek” diye fısıldar. Vali, mimarın
bu fısıltısını tiyatronun en üst basamağından duyunca şaşkına
döner ve bir fısıltının nasıl olup da tüm tiyatroda yankılandığını
anlayamaz.
Mimar Zenon’un bu akustiği nasıl tasarladığını bir türlü çöze-
meyen Vali, durum karşısında oldukça büyülenir. Bunun üzerine
de bu muhteşem akustiğin eşliğinde daha önce hiç görülmemiş
şekilde tasarlanan yapının şehri için en yararlı yapı olduğunu
söyleyerek güzeller güzeli kızını bu gence vereceğini ilan eder.
İki genç âşık bu tiyatroda evlenirler. İşte o günden sonra bu kıy-
metli yapının adı Belkıs Tiyatrosu olarak kalır.

169