Page 110 - Sarpedon’dan Keykubad’a Bir Zamanlar Antalya
P. 110
Hükümdarlar Hükümdarı Kherei
Ksanthos’taki Yazıtlı Dikme Anıt Mezarı’nın üzerine böyle yaz-
dırmıştı Ksanthoslu büyük hükümdar Kherei. Kendini ve soyunu
yüceltiyordu. Ancak söyleyeceklerinin sadece kısa bir bölümüy-
dü bu sözler. Efsanevi Dikme Anıt Mezarı’nın dört bir yanını Lik-
çe yazıtlarla donattırmıştı ölmeden önce.
Ölmek, Ksanthoslu hükümdarlar için sadece bir başlangıç ol-
muştu her zaman. Çünkü bu topraklarda ölümden sonra sonsuz
ölümsüzlük gelirdi onlar için. Tanrılaşırdı ölen hükümdarlar bu
topraklarda. Tıpkı ataları Sarpedon gibi. O yüzden sadece hü-
kümdar olmak yetmezdi. Onun gibi güçlü bir komutan da olmak
gerekiyordu tanrılaşmak için. Hangi savaş olursa olsun ordusu-
nun başında Başkomutan olmalıydı hükümdar. Büyük başarılar
elde etmeliydi, çok sayıda düşmanı yere sermeli ve topraklarına
toprak katmalıydı. Son olarak şanlı bir şekilde ölmeliydi elbette.
Tıpkı Ataları Sarpedon gibi…
“İşte Harpagos oğlu Kherei, bilek gücüyle, zamanının genç
Likyalıların hepsine üstün geldi, kentleri kuşatan Athena’nın
yardımıyla birçok akropolü ele geçirdi ve yakınlarına krallığın-
dan pay dağıttı. Bütün bunların üzerine, ölümsüzler, ona hak
ettiği ödülü verdiler…”
Bunlar da yetmezdi aslında tanrılaşmak için. Anıtsal bir me-
zar yaptırmalıydı kendisine hükümdar ölmeden önce. Üzerine
kendisini betimleyen heykeller ve kahramanlıklarını anlatan ka-
bartmalarla süsletmeliydi mezarını, döneminin ünlü sanatçıları-
na. Kendi taptığı tanrıların tapınaklarının çevresinde olduğu gibi,
bir temenos duvarı olmalıydı mezarını çevreleyen. Son olarak bir
şey daha vardı. Onun mezarı kendisinden önceki hükümdarların
mezarlarından daha görkemli ve anıtsal olmalıydı. Yani babası-
nın, amcasının ve abisinin mezarından.
109