Page 179 - Sarpedon’dan Keykubad’a Bir Zamanlar Antalya
P. 179

Alanya Kalesi: Eleni’nin Gözyaşları

               Alanya’ya gelip de kalesini ziyaret etmeden giden neredeyse
            yoktur. Çünkü Alanya’nın denize uzanan ve kenti doğu ve batı
            olarak ikiye bölen burnunun en yüksek noktasında yer alan kale,
            kente denizden ve karadan gelen giden herkesi selamlar. An-
            cak günlerden birinde bu yüksek kaleden çok güzel bir kızın göz
            yaşları önce tepenin yamaçlarına ardından da masmavi sularına
            dökülür. Bu güzeller güzeli kızın adı Eleni’dir.
               Bizans Tekfuru Argiles’in biricik kızıdır Eleni. Günlerini Alanya
            Kalesi’nin güzel çiçeklerle donatılı yamaçlarında geçirir. Öyle ki
            günün birinde yine yamaç kıyısında çiçek toplamaya çıkmışken
            karşısına koyunlarını otlatan bir çoban çıkar. Ansızın göz göze
            gelen  iki  genç  birbirlerine  âşık  olurlar.  O  günden  sonra  nere-
            deyse her gün iki âşık ilk karşılaştıkları yerde buluşurlar. Ancak
            genç çoban fakir olduğu için Eleni babasına bu durumu bir türlü
            anlatmaya cesaret edemez. Ta ki gün gelip çatıncaya kadar.
               Vasili isimli bir korsanın gözü Alanya Kalesi’ndedir. Sürekli
            kalenin  yakınlarındaki  köyleri  yağmalar  durur.  Öyle  ki  gel  za-
            man git zaman artık yavaş yavaş kalenin çok yakınlarına ulaşır.
            Korsan Vasili’nin ülkesinin topraklarını yağmalamasından bıkan
            Bizans Tekfuru’nun aklına düşmanının reddemeyeceği bir fikir
            gelir. Kızını korsana verecek ve bu şekilde tehlikeyi ortadan kal-
            dıracaktır.
               Güzeller güzeli kızına durumu anlatan Tekfur hiç ummadığı
            bir  tepkiyle  karşılaşır.  Çünkü  Eleni  fakir  çobana  âşıktır  ve  on-
            dan başkasıyla olmaya da niyeti yoktur. Bunun üzerine öfke ve
            kızgınlık içindeki Tekfur Argiles, kızına çok büyük bir ceza vere-
            rek ders almasını ister ve Eleni’yi Alanya Kalesi’nin zindanlarına
            hapseder. Eleni’nin kaldığı daracık hücrenin, Damlataş kumsa-
            lına bakan küçücük bir penceresi vardır. Babası Eleni’ye Alan-
            ya’nın tüm güzelliklerini gösterirse, onun bu güzelliklere kayıtsız
            kalmamak adına hayata dönüp evliliğe razı olacağını düşünür.
            Fakat babasının bu beklentileri boşa çıkar. Çünkü Eleni ne piş-
            man  olur  ne  de  sevdiği  çobandan  vazgeçip  yağmacı  Korsan






                                        178
   174   175   176   177   178   179   180   181   182   183   184