Page 57 - Sarpedon’dan Keykubad’a Bir Zamanlar Antalya
P. 57
kalır ve Kralın kızı Philonoe ile evlenir. Böylelikle bu efsanevi top-
raklar büyük bir aşkla hayat bulur ve güçlü bir kahraman soyu
ortaya çıkmaya başlar.
Ancak Bellerophon’un sonu o kadar da şanlı olmaz. Hayatı
boyunca attığı her adımı düşünerek atan akıllı kahraman sonun-
da büyük bir kibre kapılır. Kendisini adeta tanrı olarak görme-
ye başlayan kahraman, atı Pegasus’la tanrılar diyarı Olympos’a
yükselmeye başlar. Durumu fark eden tanrılar tanrısı Zeus sinir-
lenerek Pegasus’un üzerine bir at sineği gönderir. Bunun üze-
rine beyaz ata yaklaşan sinek Pegasus’u delirtince Pegasus’un
sinekten kurtulmak için yaptığı hareketler sonucunda Bellerop-
hon’u yanlışlıkla üzerinden atar. İnanılmaz bir şekilde yere düşen
Bellerophon şans eseri ölmeden kurtulur. Ancak bundan sonra
kör, sakat ve yalnız bir halde yaşamına devam eder (Erhat 1996).
“…Ama bir gün tanrılar tiksindi
Bellerophontes’ten,
Aleion ovasında kaldı o tek başına,
insan uğrağından uzakta
yedi kendi kendini.
Savaşa doymayan Ares
öldürdü oğlu İsandros’u,
çarpışırken ünlü Solymo’larla.
Kızdı dizginleri altın kakmalı Artemis,
aldı Laodameia’nın canını.
Hippolokhos da baba oldu bana,
ben övünürüm onun oğlu olduğum için.
Troya’ya gönderdi beni o,
sıkı sıkı salık verdi bana:
Hep yiğitçe dövüşeyim,
üstün olayım başkalarından,
utandırmayayım atalarımın soyunu,
onlar ki Ephyra’da, yaygın Lykia’da
en iyi, en ünlü kişilerdi.
Övünürüm işte, bu soydan,
bu kandan olmakla…”
(İlyada. VI. 152-211)
56