Page 65 - Sarpedon’dan Keykubad’a Bir Zamanlar Antalya
P. 65
Büyük Okçu Pandaros
Sarpedon ve komutasındaki Likyalı savaşçıların başarılarıyla
Troya ittifakı Yunanları siperlerden püskürtmüştür. Ancak sava-
şın seyrini başka bir Likyalı kahraman değiştirir. Bu yiğit, Lykai-
on’un oğlu büyük okçu Pandaros’tur (Erhat 1996).
Pandaros bir Likyalıydı ama uzun yıllardır Troya’nın Zele-
ie’sinde, oraya göç etmiş diğer Likyalılarla birlikte yaşardı.
Sarpedon ordusuyla geldiğinde savaş diyarı Troya’ya, Pan-
daros da katılır kendi askerleriyle Sarpedon’un ordusuna. Öyle
bir ok atardı ki Pandaros, Yunan büyük okçu Teukros’la eş de-
ğerdi ünü. Çünkü ona yayını büyük okçu Likyalı Apollon vermişti.
Bu sayede savaşta ününe ün kattı Likyalı savaşçı. Ancak bir gün
Athena’nın onu kandırması üzerine öyle bir çekecekti ki yayını,
hedefini bulan ok hem savaşın seyrini değiştirecek hem de ken-
disinin sonunu getirecekti.
“…Başlarında Lykaon’un ünlü oğlu Pandaros var,
Apollon kendisi vermiştir Pandaros ‘a yayını.
Lykia’dan çıktığımda yola,
Zeus’un oğlu gerçekten sürdüyse beni öne,
sanmam dayansın zorlu okuma bu adam…”
(İl. II, 824 vd.)
Kuşatmanın dokuzuncu yılında, Yunanlar artık Troya’nın bü-
tün zengin köylerini yağmalamışlardır. Bu kötü gidişe bir son ver-
mek isteyen Paris, Hellen’in kocası Menelaos’a bir düello teklif
eder. Düello için iki ordu Troya önlerinde karşı karşıya gelir. So-
nucuna göre güzel Hellen’i kazananın belli olacağı bu düelloyu
tam Menelaos kazanmak üzeredir ki Athena bunu engellemek
ister. Antenoroğlu güçlü kargıcı Laodokos’un kılığına giren Athe-
na, Likyalı büyük okçu Pandaros’un yanına giderek kahramanın
aklını çeler. Eğer ki Troyalıların gözünde üne kavuşmak istiyorsa
Menelaos’u vurması gerektiğini söyler (Erhat 1996).
64